Astronomi Bilimi Nasıl Ortaya Çıkmıştır

Antik yunan döneminden bu yana astronomi insanların ilgi odağı olmuştur. İnsanlar o dönemden beri gökyüzüne baktığında gördüğü şeylere bir anlam  bulmaya çalıştı. Dikkatini çeken şeyleri hayvan derilerine ve kayalara işledi. Bu sayede astronominin doğuşunun birkaç bin yıl öncesine kadar dayandığını söyleyebiliriz.

Astronomi biliminin gerekliliği insanların tarımsal faaliyetler gibi zamana bağlı olayları kontrol etme çabasıdır. Mevsimlerin zamanını anlamak için gökyüzündeki takvimleri kullanmaya başlayan insan astronomi biliminin öncüsü olduğundan habersizdi. Çünkü takvimler gök cisimlerinin hareketlerine bağlıydı. Antik Mısır bu konuyla yakından ilgilendi. Yanı başlarında bulunan Nil Nehri belli aralıklarla taşıyordu. Bu olayın belirli bir düzen etrafında gerçekleştiğini fark eden Antik Mısır halkı gök cisimlerinin hareketlerine göre zamanı parçalara ayırdı.

Ayrıca antik çağın her ülkesinde olduğu gibi Mısır’da da gök cisimlerinin hareketi dini olaylarla paralel ele alınırdı. Çünkü tüccarların yön bulması, ibadet günlerinin hesaplanması ve kutsal mekanın yönünü bulmak için gök cisimleri kullanılırdı. Bunun yanında Antik Yunan, Roma gibi büyük toplumların dinleri de yıldızların hareketleriyle şekillenmişti. Güneş ve ayın hareketleri ile burçlar yakından takip edilip bu cisimlere tanrısal unvan ekleniyordu.(Güneş Tanrısı Ra) Müslümanlıkta dini görevlerin (oruç, hac) ay takvimine göre belirleniyordu.

İnsanların bu takvimleri oluşturması uzun yıllar aldı. Çünkü takvim hazırlamak için astronominin de gelişmesi gerekli. Ayın doğuş noktasından tutun evrelerine kadar her anı keskin gözler sayesinde incelendi. Yıldızların gökyüzündeki dizilimleri hayvan ve eşyalara benzetilmiş ve yıldızlar takım gruplara ayrılmıştır. Bazı yıldızların diğerlerine göre daha parlak, bazılarının ise farklı renkte olduğu gözlemlenmiştir.

Takım yıldız gruplardan bağımsız hareket eden bazı gök cisimlerini görüp bunlara gezegen adını vermişlerdir. Bu gezegenler mitolojik güçler yükleyip, gezegenlerin hareketlerini insan ve dünyanın kaderini anlattığını düşünmüşler ve ilk kehanetleri ortaya atmaya başlamışlardır. Bununla da kalmayan insan yıldız hareketlerinin, bazı mevsimlerde gökyüzünde beliren yıldızların, zaman zaman Dünya’nın yakınından geçen kuyruklu yıldızların hareketlerini de incelemiş, bu sayede gelecekten bilgi alacağına inanmıştır.

İşte astronomi biliminin kaçınılmaz doğuşu insanın başını gökyüzüne kaldırmasıyla başlayıp günümüze kadar uzanmıştır.